TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Şehit Mustafa Cambaz 4. Fotoğraf Yarışması ödül töreninde, "Bir daha hiçbir terör örgütünün hareket etmeyeceği, hiçbir örgütün bu ülkenin çocuklarını, gençlerini kandırıp dağa götüremeyeceği, hep birlikte, beraberce yaşayacağımız bir Türkiye’yi inşa edeceğiz" dedi. Şehit foto muhabiri Mustafa Cambaz anısına bu yıl dördüncüsü düzenlenen Şehit Mustafa Cambaz Fotoğraf Yarışması’nın ödül töreni, İstanbul Rami Kütüphanesi’nde gerçekleştirildi. Programa TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İstanbul Valisi Davut Gül ve sanatçılar ile vatandaşlar katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda, Mustafa Cambaz için hazırlanan kısa belgesel gösterimi de yapıldı. Dört farklı kategoride düzenlenen yarışmada toplam 12 eser ödüle layık görülürken, yarışmaya Türkiye genelinden 10 binden fazla başvuru yapıldığı öğrenildi. Programda konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Dördüncüsü gerçekleştirilen Mustafa Cambaz Fotoğraf Yarışması ödül töreni, sadece Mustafa Cambaz’ın ismini hatırlamak bakımından değil, aynı zamanda bütün şehitlerimize duyulan vefanın da önemli bir göstergesidir. Değerli dostlar, hoca efendi az evvel açılışta Kur’an-ı Kerim’i okurken ’Allah katında ölenlere ölüler demeyiniz, onlar Rabb’in katında diridirler ve sonsuz nimetlerle rızıklandırıldılar.’ Şimdi aslında bu ilahi fermanı hepimiz biliyor, hepimiz inanıyoruz. Şehitlerin diri olduğu meselesi apaçık bir gerçektir, ilahi bir gerçektir ve bizim inandığımız Cenab-ı Allah’ın şehitlere bahşetmiş olduğu bir büyük imkandır. Ancak bu ilahi düsturun hiç şüphesiz ki yeryüzünde de bir yansıması olması gerekir. İşte tam da bu toplantının mahiyeti budur" dedi. Kurtulmuş, "Değerli dostlar, hepimizin çok yakinen bildiğimiz gibi 15 Temmuz, Türkiye’nin Cumhuriyet tarihinin ve belki de Osmanlı’nın son dönemlerinden itibaren en önemli dönüm noktalarından birisidir 15 Temmuz gecesi. Bir tarafıyla son derece karanlık, son derece hain bir darbe teşebbüsü, yıllar içerisinde planlanmış, hazırlanmış, uluslararası bağlantıları olan ve her köşe başının önceden tutulduğu planlanmış bir darbe girişimidir. Hainliğin bu ülkede gördüğü zirvelerden birisidir. Ama aynı şekilde 15 Temmuz gecesi, Türkiye’de kahramanlığın, mücadele ruhunun, milli birlik ve dayanışma ruhunun da en üst noktaya çıktığı, zirve noktaya çıktığı günlerden birisidir. İşte Mustafa Cambazı’nda önemli bir şekilde şahitlik ettiği o gece, Sayın Cumhurbaşkanımızın cesaretli duruşuyla halkı, şehirlerin sokaklarına, meydanlarına davet eden o kararlı duruşunun arkasından Mustafa Cambaz gibi niceleri, milyonlarcası sokağa çıkmıştır. Bu darbe kahramanlık destanının gerçekten adım adım bu ülkenin her sokağında, her caddesinde, her meydanında sürdürüldüğü bir büyük kahramanlık destanıdır. Bu milleti sokağa sevk eden, vatan sevgisidir, bayrak sevgisidir, mukaddesatıdır, inancıdır, bağımsızlığına olan düşkünlüğüdür. Çünkü o millet, sizin manşette attığınız paralel yapının mensubu bir takım subaylar, eğer o akşam başarılı olsalardı, ertesi gün 16 Temmuz’da burada paralel yapının subayları eliyle hangi ülkelerin çizmesi altında nasıl dinleyeceğimizi bu millet çok iyi biliyor. Onun için ölümü göze alarak, şehadeti göze alarak ölürsem gazi kalırsam şehidim diyerek yollara çıkan bu millet, ülkesine vatanına sahip çıktı. Şimdi bize düşen 15 Temmuz’daki bu aziz kahramanları ve 15 Temmuz’da şehit olmamış ama şehit olma gayesiyle sokaklara çıkıp büyük mücadele vermiş olan milletimizin bu destansı direnişini asla unutmamak. Bu milletin milli ruhunu diri tutacak en önemli son dönemlerimizin en önemli gecelerinden birisidir" ifadelerini kullandı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Türkiye’nin birliği ve beraberliği, Türkiye’nin güçlü ve kudretli olması sadece 86 milyonu ilgilendiren değil, bütün bölgemizi ilgilendiren bir husustur. Güçlü Türkiye, güçlü bir bölge demektir. Onun için Türkiye’deki farklılıkları bir tarafa bırakmanın en önemli unsurlarından birisi olarak gördüğümüz, 100 yıllık Cumhuriyet tarihimizin yarısından fazlasını işgal eden, 50 yıllık terör dönemini sona erdirmek, bu milleti prangalarıyla ayaklarından bağlayan ve her vesileyle dış müdahalelere açık hale getiren bu terörden tamamen artık kurtulmak için bir sürece girmiş bulunuyoruz. Bu ülkenin çocukları artık dağlarda kurşun seslerini duymayacak, dağlarda halayları, türküleri, birlik ve beraberlik şarkılarını ve kardeşlik türkülerini dinleyecek. Bu ülkenin çocukları, bu ülkenin her şehrinde, işte içinde bulunduğumuz bu mekan başta olmak üzere bilimle, sanatla, kültürle, edebiyatla ve geleceğe doğru aydınlık bir ufkun çizgisinde yürüyerek bu ülkenin çocukları bir arada olacak. Bunun için 50 küsur yıldır içimize soktukları bu terör belasını tamamen bir kenara bırakıyor ve inşallah 86 milyon olarak iç kalemizi tahkim etmek üzere bütün silahları susturuyor ve birliğin beraberliği istikametinde yolumuza devam ediyoruz. Türkiye’nin terörsüz bir hale gelmesi aynı zamanda başta yakın komşularımız olmak üzere bütün bölgenin terörsüz bir bölge haline gelmesidir. Türkiye’nin güçlü bir ülke olması inanın çok geniş coğrafyada bütün kardeş ve dost ülkelerin güçlü olması demektir. Bu çerçevede 15 Temmuz’un bu ülkeye sokmaya çalıştığı fitnenin en önemli unsurlarından birisi ayrımcılık, ayırmak ve insanları birbirinden uzaklaştırmaktı. Eğer bu darbe teşebbüsü başarılı olsaydı, bugün Türkiye çoktan parçalanmış, Türkiye çoktan etnik kavgalarının içine sokulmuş ve Türkiye başka güçler için, süper güçler için işgale hazır hale bir ülke haline getirilmişti. Onun için diyoruz ki, onların aklı ve planı varsa, bizim de aklımız ve planımız var. Hep beraber inşallah Türkiye’yi bir daha hiçbir terör örgütünün hareket etmeyeceği, bir daha hiçbir örgütün bu ülkenin çocuklarını, gençlerini kandırıp dağa götüremeyeceği, hep birlikte, beraberce yaşayacağımız bir Türkiye’yi inşa edeceğiz" şeklinde konuştu.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)